Kurtarılmış Çiftlik Hayvanları Barınağı, deprem bölgesinden gelen çeşitli türlerdeki 1000’e yakın hayvana ev sahipliği yapıyor. Bölgedeki arama-kurtarma çalışmalarına katılıp, enkazdan çıkarılan hayvanları İzmir’e getiren Kurtarılmış Çiftlik Hayvanları Barınağı temsilcisi Tunahan Çakır, büyük bir travma yaşayan can dostlarının yeniden güvenli ellerde olduğunu söyledi.
Depremden yaklaşık 30 saat sonra bölgeye ulaştıklarını ifade eden Çakır, “Depremin ardından saat 07.00 gibi toplandık ve öğle saatlerinde İzmir’den çıkış yaptık. İç Anadolu’ya kadar rahat gittik ancak kar yağışı yüzünden Kahramanmaraş’a yolculuğumuz toplam 21 saat sürdü. Deprem bölgesine ulaşır ulaşmaz hayvan ihbarlarına bakıp, binaları inceledik ve nasıl gireceğimizi planladık. O kadar çok bina yıkılmıştı ki; ekipler yetişemiyordu. Gönüllüler ile ses dinlemesi ya da termal kamerayla incelemeler yaptık. Binalar, ortalama 10 katlı olduğu için arama-kurtarma çalışmaları zor geçti. Binaların çoğu ya yıkılmış ya yarı yıkık ya da en ufak artçıda yıkılabilecek haldeydi” dedi.
’10 GÜN SONRA KURTARDIĞIMIZ KEDİLER OLDU’
Kahramanmaraş’ta 1 hafta kaldıktan sonra Hatay’a geçtiklerini ve toplam 13 günün ardından İzmir’e döndüklerini anlatan Çakır, “Hatay’da depremden 10 gün sonra kurtardığımız kediler oldu. ‘Şeri’ adında bir kediyi 4 gün sonra kurtardık. Aşırı korkuyordu. Bizi yordu ama çıkardık. Bazı yerlere kapan kurduk. Kurtardıklarımız arasında acil olanlar için nakil aracı ayarlayıp İzmir’e, çiftliğimize gönderdik. Enkaz altında kalan kedilerden 10’unun bacağı kesildi. Yine 5 gün enkazda kalan bir köpeğin bacağını kangren olduğu için kesmek zorunda kaldık. Kaplumbağa, başta güvercin olmak üzere kuş türleri, kedi, köpek, koyun, eşek gibi 1000’e yakın hayvanı deprem bölgesinden getirdik. Yolda getirirken dayanamayanlar ve kaybettiklerimiz oldu” diye konuştu.
‘YUVA İLANLARI AÇIYORUZ’
Enkazdan çıkan hayvanların da bir travma yaşadığını söyleyen Çakır, “Enkazdan çıkardığımız hayvanların psikolojisi iyi değildi. Sahipleri yaşıyorsa, ulaşmaya çalışıyoruz. Ama hayvanlar o kadar korkmuş ki; saldırgan olabiliyorlar. İlaç verilmesi sıkıntı yaratıyor çünkü psikolojileri çok kötü. Sahibine çok bağlı ama kaybetmiş kediler yemek yemiyor, su içmiyor. Onları serumla takviye etmeye çalışıyoruz. Yakalarken de sıkıntı yaşadık, almaya çalışırken ısıranlar oldu. Çiplerini okutup, sahiplerine ulaşmaya çalışıyoruz. Ulaştıklarımızın bazıları, ‘Evim yok artık bakamayacağım’ diyebiliyor. Yuva ilanları açıyoruz. 10’dan fazla kedi, köpek ve kaplumbağa yuvalandırdık. Kuyruğu enkazda sıkıştığı için ameliyat edilen bir kedimizi sahiplendirdik. Amacımız; yeni yuvalar bulmak. Bulamazsak, çiftliğimizde yaşamalarını sağlayacağız” dedi. (DHA)