Yapay zekadan yıllık 4,4 trilyon dolar katkı
Kesin bir şey söylemek zor olsa da, küresel danışmanlık lideri McKinsey and Company yeni bir raporda bu eğilimi ölçmeye çalıştı: Üretken Yapay Zekanın ekonomik potansiyeli. Kaleme alınan rapor, üretken yapay zekanın küresel ekonomiye “yıllık 2,6 trilyon ila 4,4 trilyon dolar” katkı yapabileceğini bunun da Dünya’ya Birleşik Krallık büyüklüğünde ve üretkenliğinde yeni bir ülke eklemenin ekonomik eşdeğerine yakın olduğunu ortaya koyuyor.
Mevcut işlerin büyük kısmı otomatikleştirilebilir
Bu, kitlesel iş kaybının kaçınılmaz olduğu anlamına mı geliyor? McKinsey’in kurum içi yapay zeka bölümü QuantumBlack’in kıdemli ortağı ve küresel lideri ve raporun ortak yazarı Alex Sukharevsky’ye göre hayır. Sukharevsky, verdiği demeçte, “Temel olarak bu işleri önemli ölçüde daha hızlı ve bugün yapıldığından çok daha hassas bir şekilde yapabilirsiniz” dedi. Bu da tüm küresel ekonomi için “üretkenlik artışına yıllık yüzde 0,2 ila 3,3 puanlık bir katkı” anlamına geliyor” dedi.
McKinsey, iş gücü kaybı yaşanmaması için çalışanların desteğe, eğitime ve yönlendirmeye ihtiyacı olduğunu burgularken 2045’e kadar işlerin yarısının otomatikleştirilebileceğini belirtiyor. McKinsey’e göre yapay zekanın otomatikleştireceği ilk iş kolu beyaz yaka çalışanlar olacak. Sonra olarak ise makinelerle birleşen yapay zeka sayesinde beden yoğun (inşaat, ulaşım, madencilik vb.) işler gelecek.
Yeni işler oluşacak
Örnekler arasında, üretken yapay zekanın müşterilerle etkileşimleri destekleme, pazarlama ve satış için yaratıcı içerik üretme ve diğer birçok görevin yanı sıra doğal dil istemlerine dayalı bilgisayar kodu hazırlama becerisi yer alıyor. Bunun daha da Türkçesi şu: Herkes yapay zeka ile pazarlama, yazılım ve mühendislik alanlarında çalışabilecek. Kulağa hoş gelse de bunun için daha güçlü bir eğitim gerekecek. Yeni neslin matematikte, yaratıcı düşünmede kötü olma lüksü olmamalı.
Ekonomik büyüme için ‘teknoloji katalizörü’
Genel olarak McKinsey, üretken yapay zekayı bir “teknoloji katalizörü” olarak görüyor ve endüstrileri otomasyon yolculuklarına doğru ilerletirken aynı zamanda çalışanların yaratıcı potansiyelini açığa çıkaracağını söylüyor.