Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin etkileri hakkında çeşitli bilimsel çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar sayesinde yeni depremlerin yaratacağı riskleri öngerecek bilgiler toplanıyor.
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünün araştırma gemisi Bilim-2, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin Akdeniz’in diplerinde yarattığı olası tahribatı ve ekosistem üzerindeki baskısını yerinde takibe almak üzere hazırlıklarını tamamladı. Deniz tabanından alınacak su ve sediman karot numuneleri sayesinde depremden sonra tetiklenen heyelanlar ve ekosistem üzerindeki tahribat hakkında tespitler yapılacak.
Depremden etkilenen şehirlerdeki altyapılar, arıtma tesisleri ve sanayi tesisleri zarar gördü. Bu durumun denizdeki kirliliğe etkisi gözlemlenecek. Asi Nehri ve Samandağ önünde istasyonlar kuruldu. Bilim-2 gemisiyle Mart, Haziran ve Ağustos ayında yapılan seferlerde denizdeki kirliliğin takibi yapılacak.
Su altındaki heyelanlar incelenecek
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Yücel, depremin çok büyük olmamakla birlikte küçük genlikli tsunami yarattığı yönündeki bilgilerin raporlara yansıdığını, buna göre tsunaminin boyutlarının Erdemli ve Kıbrıs kıyılarında da ölçüldüğünü hatırlattı.
Depremlerin karada yarattığı tsunami üretme mekanizmasının su altı heyelanları yoluyla olduğunu belirten Yücel, Akdeniz’de yürütecekleri çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi:
“Karadaki bir deprem, kıyıya yakın olmuşsa o kıyıya yakın yerlerde su altı heyelanlarını tetikler. Böylece su altında oluşan çok büyük sediman akışları, tsunami dalgaları yaratır. İskenderun Körfezi ve Samandağ kıyılarının belli bölgelerinde su altı heyelanlarının oluştuğunu öngörüyoruz. Deniz seferlerimizde, kıyıları çok yakından tarayarak deniz tabanı çalışmaları ile su altı heyelanlarının yerini tespit edeceğiz. Çalışmalarımızda denizden sediman karot örnekleri alacağız. Bu heyelanlar kaç kilometre açığa taşınmış, hangi bölgeye daha etkili olmuş, bunları belirleyeceğiz. Bu bilim açısından çok önemli bir veri.
Çalışmamız, depremin hangi kıyı bölümünde, hangi heyelanlara yol açtığı konusunda bir ilk olacak. Böylece bir sonraki depremin denizlerde yaratacağı riskleri öngörmeye yardımcı bilgiler toplayacağız. Kısaca, depremin kirlilik anlamında kıyılara nasıl bir etkisi oldu, bunu belirleyeceğiz bir de depremin tetiklediği su altı heyelanlarını belirleyip açıklayacağız. Böylece bir sonraki olası depremlerin denizlerde yaratacağı riskleri öngörmeye yardımcı bilgiler toplayacağız.”