SEZER ÖNSAL Ankara – Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastı zanlılarından firari emekli albay Mustafa Levent Göktaş, Türkiye’nin 27 Ağustos’ta yaptığı başvuru çerçevesinde hakkında 31 Ağustos’ta kırmızı bülten çıkarılmasından yaklaşık 24 saat sonra önceki akşam Bulgaristan’ın Svilengrad şehrinde yakalandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Göktaş’ın daha önce Bulgar makamlarınca gözaltına alındığını ancak ülkenin mevzuatı kapsamında belli bir para ödeyerek serbest kaldığını söyledi. Bulgar mevkidaşı ile görüşmeler yaptığını aktaran Soylu, Göktaş hakkında kırmızı bülten çıkarılmasının hemen ardından yeniden gözaltına alındığını bildirdi. Göktaş’ın bu ülkeden deport edilebileceğini, bunun Türkiye’nin de arzu ettiği bir yöntem olduğunu ifade eden Soylu, mahkeme sürecinin de yolunun açık olduğunu belirterek, “Deport ya da mahkeme her iki süreci de takip ediyoruz” dedi.
Gökhan Bozkır kilidi açtı
Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002’de Ankara’da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmişti. Faili meçhul cinayet, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün darbe girişiminin ardından 31 Ağustos 2016’da FETÖ’ye yönelik hazırlanan iddianamede yeniden gündeme geldi.
İddianamede, örgüt aleyhine kitap yazan Hablemitoğlu dışında, Haydar Meriç ve Aytunç Altındal gibi gazeteci-yazarların da şüpheli ölümlerine yer verildi. Zira 2000 yılında Fetullah Gülen hakkında “yasa dışı örgüt kurmak ve yönetmek” suçundan hazırlanan iddianamede, Hablemitoğlu’nun FETÖ hakkındaki araştırmalarına başvurulmuştu. Cinayetin FETÖ iltisaklı olduğu, 2018’de Polis Akademisi Başkanlığınca yayımlanan “Uluslararası Bir Tehdit Olarak FETÖ” raporunda da vurgulandı. Raporda örgütün, Hablemitoğlu suikastı ile sansasyon yaratmayı amaçladığı belirtildi.
Suikastin aydınlatılması sürecinin yeniden hızlanması ise Ukrayna’ya kaçan, katil zanlısı eski binbaşı Gökhan Nuri Bozkır’ın yakalanmasıyla gerçekleşti. Bozkır, 26 Ocak 2022’de MİT tarafından Ukrayna’da yakalanarak, Türkiye’ye getirildi. Bozkır sorgusunda suikastın planlayıcısı olarak Göktaş’ın ismini verdi. Haziran ayında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca genişletilen soruşturma kapsamında yeni bir operasyon başlatıldı. Aralarında Ergenekon sanıkları emekli albaylar Levent Göktaş ve Fikret Emek’in de bulunduğu 9 emekli asker hakkında gözaltı kararı verildi. 8 kişi gözaltına alındı ancak Göktaş’a ulaşılamadı. Göktaş’ın yurt dışına kaçtığı anlaşıldı.
Adalet Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Göktaş için hazırlanan kırmızı bülten talebini 27 Ağustos’ta Interpol Genel Sekreterliğine gönderirken, 31 Ağustos’ta Göktaş için kırmızı bülten çıkarıldı. Dün ise İçişleri Bakanlığı, Hablemitoğlu suikastının firari zanlısı Levent Göktaş’ın, Bulgaristan’ın Svilengrad kentinde yakalandığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Adalet Bakanlığı ve EGM İnterpol Daire Başkanlığı, Göktaş’ın Türkiye’ye iade edilmesine yönelik işlemlere başladı” denildi. Sel felaketinin yaşandığı Pakistan’daki temasları sırasında gelişmeye ilişkin soruları yanıtlayan İçişleri Bakanı Soylu, Göktaş’ın dört gün önce Bulgar güvenlik güçlerince yakalandığını, MİT ve İçişleri Bakanlığı’nın konudan haberdar olduğunu söyledi. Soylu, iade sürecine ilişkin de “İki türlü yöntem vardır, bir deport yöntemi, deport edebilirler, ikincisi de mahkeme süreci. Hangisini tercih edeceklerse biz iki sürece de talibiz” dedi.
Göktaş’ın mektubu
Göktaş’ın yakalanmadan üç gün önce bazı gazetecilere bir mektup yazdığı ortaya çıktı. Göktaş sosyal medyaya da yansıyan, mektubunda “Kendisine komplo kurulduğunu, Necip Hablemitoğlu’nun adını dahi son hadiselerle öğrendiğini” ifade etti. Kendisinin ya da Özel Kuvvetler mensubu subayların, astsubayların bu olayla alakasının olmadığını, delillendirilmesinin mümkün olmadığını savundu.
Göktaş, daha önce FETÖ terör örgütü sebebiyle 5.5 yıl cezaevinde kaldığını bu sebeple yeniden aynı şeyleri yaşamamak için kaçtığını söyleyerek, “Üzgünüm ama sizin de takdir edeceğiniz gibi normal bir insan olarak yaşamama izin verilmiyor. Ben sadece yaşam hakkımı geri istiyorum. Hukuk ve adalet istiyorum. Lütfen bana inanın. Necip Hablemitoğlu ismini bile bu hadise ile öğrendim” ifadelerini kullandı.