Gözü üçüncülükte, seri yakalamış, organize bir takım olan Kasımpaşa, maça önde basıp rakibe oyun kurdurtmayan bir futbol aklıyla başlayınca, Fenerbahçe yakaladığı üç pozisyon dışında ilk yarıyı kendi sahasında geçirdi adeta.
İsmail Kartal düşüşteki Szymanski yerine hiç de kötü oynamayan Mert Hakan’ı koymuş, sistemi 4-3-3 gibi kurmuştu… Bir bildiği olmalıydı! Kimsenin akıl etmediği futbol dehasının sahada vücut bulması beklenirken, Krunic yine formayı gereksiz işgal edince, Çağlar sadece takım boyunu uzatınca, “çantadan çıkacak tavşandan” vazgeçtik, Fenerbahçe formsuz da olsa Szymanski’yi arar hale geldi.
Geçtik “kontra taktikleri”!.. Amansız Kasımpaşa baskısını Dzeko gibi yeteneğe uzun top atarak kırmayı bile akıl edemedi bir devre boyunca Fenerbahçe! Aslında “kariyeri” değil “performansı” ekstra olacak bir futbolcu ile “analiz ile çözümü” aynı hızla sahaya uyarlayacak teknik akıl lazımdı Fenerbahçe’ye.
İkisi de yoktu.
Çaresiz kalınca en edilgen olanını denedi Fenerbahçe… Kasımpaşa’nın yorulup, oyun disiplininden uzaklaşarak baskıyı azaltmasını bekledi. Hem de bir tek hamle yapmadan!.. Sadece İsmail Kartal memnun kalmış olmalı Kadıköy’deki ilk yarıdan!Ve kaderini rakibinin ellerine teslim eden her gafil gibi 58’de kornerden golü yedi Fenerbahçe.
Golü yedikten sonra Krunic ile Cengiz’i çıkarıp Szymanski ve Serdar Dursun’u sahaya sürdü İsmail Kartal. Bu değişiklik bile Mert Hakan’ın ayağından şahane bir serbest vuruşla beraberliği getirdi.
Maçın son dakikalarında Kasımpaşa’nın en güçlü silahı Fall da oyundan çıkınca, ailecek rakip kaleye yüklenen Fenerbahçe’ye sağlamı es geçilmiş “gri” bir penaltı ile omuz verdi birileri. Skor zor da olsa 2-1 oldu ama uzatmada Mert Hakan’ın yerine neden Zajc’ın girdiğini kimse anlayamadı!
Kadıköy’deki fırsat maçını “Kadıköy’ün incinmiş onurunu” değil de şampiyonluk yarışındaki rakibin “bozulmuş moralini” onaracak hale getirenlere bravo doğrusu.