Ramazan Bayramı haftasında hayata geçirilen projeyle, şehirlerin simgesi haline gelmiş pasajlar dijitalleştirildi. Depremzede esnaf, Pasaj vitrinine koyduğu yerel ürünlerini Türkiye’nin her yerine ulaştırma imkânına sahip oldu. Projenin hayata geçtiği günden bugüne geçen yaklaşık 1 aylık sürede depremzede esnafın ürünleri, Türkiye’nin farklı bölgelerindeki 1000’den fazla haneye ulaştırıldı.
Kâr amacı yok
‘Gönül Bağı Pasajı’nda deprem bölgesindeki satıcıların elinden çıkan gıdadan bitki ve dekorasyona, takıdan aksesuara kadar yaklaşık 500 yerel ürün bulunuyor. Kısa sürede ürün sayısını 1000’in üzerine çıkarmayı hedefleyen Pasaj, bu projeyle kâr amacı gütmüyor. Destek programı ilk etapta 31 Aralık tarihine kadar sürecek. Programın depremzedelere fayda sağladığı sürece uzatılması da planlanıyor. Pasaj müşterileri, ‘Gönül Bağı Pasajı’ndan yaptıkları alışverişlerde de ücretsiz kargodan yararlanıyor.
Turkcell, ‘Gönül Bağı Pasajı’yla afet bölgesindeki kadınlara da el uzatıyor. Pasaj’da yer almak isteyen kadın girişimciler ile Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) üzerinden iletişime geçen Turkcell’in Pasaj’da yer açtığı satıcılarından biri de ‘Kadınların Elinden Derneği’. Bölgedeki kadınları ürettikleriyle temsil eden Kadınların Elinden Derneği, afet sonrasında hazırladıkları kutulardaki ürünleri de deprem bölgesindeki kadınlardan tedarik edecek şekilde çalışmalar sürdürüyor.
‘Coğrafi engeller aşılıyor’
‘Gönül Bağı Pasajı’nın sadece ekonomik amaç taşımadığını vurgulayan Turkcell Bireysel Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kadri Özdal, projenin detaylarını şöyle anlattı:
“Gönül Bağı Pasaj’ı ekonomik katkılarının yanı sıra bölgenin kültürel değerlerinin yaşatılmasını da amaçlıyor. Bölgedeki yaşamın yöresel değerleri ve lezzetleriyle korunması ve desteklenmesi esnafımız için ‘umudu’ simgeliyor… Biz de bu noktada onların yanında oluyoruz. Şehirlerin simgesi haline gelen çarşıları Pasaj’la dijitalleştiriyoruz. Böylece coğrafi ve fiziki engeller Pasaj’la aşılıyor. En önemli kriterimiz şu: Satılacak ürün bu topraklarda yetişsin ya da bölge zanaatkârlarının elinden çıksın.”