“Cenk Tosun 2011’de henüz 20 yaşındayken 550 bin euro bonservisle Eintracht Frankfurt’tan Gaziantepspor’a transfer olmuştu. Üç sezon forma giydiği Gaziantepspor’da 122 resmi maça çıktı, 44 gol, 23 asiste imza attı.
2014’te bedelsiz olarak çocukluk aşkı Beşiktaş’a geldi. Siyah-beyazlı takımda 3,5 sezon top koşturdu ve Ocak 2018’de tam 22 milyon 500 bin euro bonservis bedeli karşılığında rekor kırarak Everton’un yolunu tuttu. 2020-21 sezonunun ikinci yarısında kiralık olarak Beşiktaş’a dönen Cenk, Temmuz 2022’de siyah-beyazlı kulüp ile 1+1 yıllık sözleşme imzaladı. 2022-23 sezonunda 18 gol, 8 asistlik katkı yapan deneyimli forvetin performansa bağlı sözleşmesi 1 yıl otomatik uzadı.
Cenk Tosun, Beşiktaş’ın birinci kaptanı ve siyah-beyazlı takımın tarihine geçmiş bir golcü. Kartal’a bedelsiz gelmişti, 22,5 milyon euro bonservis kazandırarak gitti. Ardından yine bedelsiz geldi ve yine takımın en önemli hücum kozlarından biri oldu.
‘DEĞERİ BİLİNMİYOR’
Gelin görün ki değeri bilinmiyor ve hakkını bir türlü alamıyor… Cenk Tosun yıllık 400 bin euro garanti ücret kazanıyor. Sözleşmesinin ikinci yılında garanti ücreti 1 milyon euronun üzerine çıkarılacaktı ama döviz kurundaki artış yüzünden yönetim geri adım attı, anlaşılmaz biçimde beklemeye geçti.
Beşiktaş’a iki kez bedelsiz gelen, Everton’a giderken 22,5 milyon euro bonservis kazandıran Cenk Tosun aylardır yönetimden davet bekliyor. Yıllık garanti ücretinin iyileştirilmesinin yanı sıra sözleşmesini 1 yıl daha uzatmanın hesaplarını yapıyor ama o davet bir türlü gelmiyor.
Malumunuz, Cenk Tosun gibi Salih Uçan da iyileştirme ve yeni sözleşme için davet bekliyor. Fakat yıllık 300 bin euro kazanan Salih’e de o davet nedense ulaşmıyor…
‘3 ŞAMPİYONLUKTA CİDDİ PAYI VAR’
Cenk Tosun, Beşiktaş’ta 3 kez Süper Lig, 1 kez Ziraat Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı. 183 resmi maçta 85 golü var, 22 defa da asist yaptı. Kartal’ın son 9 yılda elde ettiği 3 şampiyonluğun tamamında ciddi payı bulunuyor. Özellikle de 2015-16 ve 2016-17 sezonlarındaki şampiyonluklarda başroldeydi. 2015-16’da 43 maçta 17 gol, 6 asisti var. 2016-17’de ise 47 maçta 24 gol, 4 asistle oynamıştı.
Ancak tüm bu başarılar, Cenk’in 400 bin euroya talim etmesini engelleyemiyor. Siyah-beyazlı yönetim, rekortmen golcüyü bir türlü masaya çağırmıyor.
Hal böyleyken Beşiktaş Yönetimi’ne sormak lazım…
– Everton’a giderken kulübüne 22,5 milyon euro kazandırdığı için mi Cenk Tosun’un maaşında ısrarla iyileştirme yapmıyorsunuz?
– Son 9 yıldaki 3 şampiyonlukta da kadroda olduğu olduğu için mi gereken değeri vermiyorsunuz?
– 1 milyon 140 bin euro imza parası verdiğiniz Aboubakar yıllık net 3,1 milyon euro kazanıyor. Maç başına da 12 bin euro ödüyorsunuz Kamerunlu golcüye. Cenk’in, Aboubakar’ın imza parasının üçte birine oynaması size de tuhaf gelmiyor mu sahiden?
‘İKİNCİ SINIF MUAMELESİ YAPMAK CAN SIKICI DEĞİL Mİ’
– Aboubakar’ın Sergen Yalçın döneminde Beşiktaş’tan ayrılış şeklini herkes biliyor. Bir maça daha çıksaydı 1+1 yıllık sözleşmesindeki otomatik uzatma opsiyonu devreye girecekti. O bir maçı oynamamak için aylarca ortalıkta gözükmedi, sonra da Suudi Arabistan’a gitti. Golcülüğüne lafımız yok ancak bu Aboubakar’ın önüne milyon euroları yığan yönetimin, Cenk’e, Salih’e neredeyse ikinci sınıf adam muamelesi yapması can sıkıcı değil mi?
Bu saatten sonra Cenk Tosun ve Salih Uçan’la sözleşme yenilemek bence hiç kolay olmayacak çünkü takımdaki maaş çıtası bir hayli yükseldi. Ante Rebic’in 2,7 milyon euro, Chamberlain’in 3 milyon euro garanti ücret kazandığı bir kulüpte Cenk ve Salih’i 600-700 bin euroya ikna etmek epey zaman alabilir!
‘GİDERLERSE KİMSE ŞAŞIRMASIN’
Günler, haftalar, aylar hızla geçer ve ocak ayı kapıya dayanır. İşte o vakit ipler Cenk ve Salih’in eline geçer. Ya hak ettikleri ücretleri ödemeyi kabul edersiniz ya da haklı olarak yuvadan uçarlar.
Geçmişte Avrupa’da önemli kulüplerde top koşturan Cenk ve Salih’in Beşiktaş’la anlaşma sağlayamamaları halinde ocak ayında yurt dışından kendilerine talip olan kulüplerle sözleşme imzalayarak, takımdan ayrılabilecekleri kulağımıza gelmeye başladı. Özellikle Cenk için ciddi bir tehlike söz konusu. Giderlerse hiç kimse şaşırmasın, bizden uyarması…”