Şimdi birileri çıkıp “ Sen de amma acele etmişsin birader… Bu maraton daha çok su kaldırır.” diyebilirler. Peki, öyle olsun. İstediği kadar su kaldırsın. Hiç itirazım olmaz.
Ancak bir öngörü iddiasıyla değil… Akademisyenlerin henüz bilimsel sonuçlara ulaşamadıkları sorunlarda yaptığı açıklamalara sığınarak “bana öyle geliyor ki” diyerek ampirik bir tezi ortaya atmış olabilirim.
Peki neymiş o tez?
Trendyol Süper Lig’in ikili şampiyonluk yarışında, geçtiğimiz haftaya “sıkıştırılmış maçlarla” önemli gelişmeler oldu.
Fenerbahçe “bir ayak” öne geçti. Dikkat ediniz, bir adım değil, bir ayak!
Fenerbahçe averaj hesabıyla liderliği elinde tutuyordu… Süper Lig’in en golcü (57) ekibiydiler. Buna karşılık Galatasaray da savunmasına güveniyordu. Az atıyorlar (38), ama az (11) yiyorlardı. Kendi evlerindeki maçları da kazanıyorlardı. Takımın efsane golcüsü İcardi’ye güveniyorlardı. Ne var ki İcardi Latin Amerika ülkelerinde eşiyle birlikte tatil yapıp dinlenirken, Sivas beraberliği ile iki puan kaybettiler.
Hesaplar arıza yaptı… Bu açığı kapayamazlarsa, kasa tutmaz, şampiyonluk yarışı hayal oldurdu.
Fenerbahçe ne yaptı arada? Konyaspor’u 7-1 yendiler, öncesinde de İstanbulspor’a 5 attılar. Form grafiği tartışılan Dzeko, hem liderliğini, hem de golcülüğünü gösterip 2 maçta 4 gol attı. Galatasaray, sıkıntılı maçlarda girdiği pozisyon sayısına uygun oranda gol üretemiyordu.
Fenerbahçe’ye bakarsak… Sadece Dzeko değil… Sakatlıktan dönüp form tutan Cengiz, İstanbulspor’a dört gol atarken, öteki golcüler de (Tadic, İrfan Can, Szymanski ve diğerleri) rahatça skor katkısı yapıyorlardı.
Galatasaray ise deplasman maçlarında tutukluk yapıyordu.
Gördünüz işte, ampirik bir değerlendirme. Tablo, Fenerbahçe’nin, şimdilik, azıcık daha önde olduğunu gösteriyor. Onları izlemeye devam edelim.
Montella Semih’le tanıştı
Vincenzo Montella Pazartesi günü Nevzat Demir tesislerine gidip Samet Aybaba, Feyyaz Uçar, Fernando Santos’la tanıştı, sohbet etti.
Arada üç futbolcu ile konuşmak istedi: Tayyip Talha, Salih Uçan ve Cenk Tosun… Milli Takımdaki oyuncularına daha sıkı çalışmalarını önerdi.
Sonraaa… Genellikle yapmadığı bir şeyi yaptı. Semih Kılıçsoy’u da çağırdı yanına.. Attığı gollerden dolayı kutladı ve “hazır olmasını” öğütledi. Hepsi bu kadar!