AYDIN HASAN – Bugün Türkiye’nin hangi ilinde yaşıyor olursanız olun. Sokağa çıktığınızda en az bir Suriyeli ile karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek. Bebeği kucağında çarşıya çıkan caddenin köşesinde dilenen Suriyeli bir kadın, Bir AVM’nin restoranında oturan hali vakti epey yerinde Suriyeli bir aile…. Yoksulu, kimsesizi, çaresizi, orta hallisi ve zengini ile 3 milyondan fazla Suriyeli artık içimizde ve Türkiye’nin bir gerçeği. Türkiye’nin 81 ilinde de Suriyeli var. Oysa çok fazla değil daha 11 yıl yıl önce Türkiye’nin böyle bir göçmen sorunu yoktu. Bu göçün hikayesini kısaca anlatmaya çalışalım.
Cilvegözü’nde 400 göçmen
Arap Baharı’nın neden olduğu halk ayaklanmaları, 2011 yılının Mart ayında Suriye’ye sıçradı. Suriye’deki Esad yönetiminin, gösterileri askeri şiddetle bastırmaya yönelmesi, Türkiye’ye başlayacak kitlesel göçün ilk işaretiydi. 29 Nisan 2011’de can derdine düşen 400 dolayında Suriye vatandaşı, Hatay’ın Yayladağı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı’na geldi. Bu Suriye’den Türkiye’ye kitlesel göçün ilk adımıydı. İlk göçler, Hatay’a yöneldi. 2011 yılındaki göç, 10 bin kişi ile sınırlı kaldı. Esad yönetimi, 2012 yılının bahar aylarında askeri operasyonlara yönelince Türkiye’ye yeniden akın başladı ve sayı 25 bine çıktı. Ve 2012 yıl sonunda bu sayı 140 bine yükseldi…
En kötü senaryoyu geçti
Genelkurmay, AFAD ve Dışişleri Bakanlığı; göç dalgasının ilk başladığı 2011 yılında muhtemel göç dalgasına karşı bir senaryo hazırladı. Bu senaryoda; Suriye’deki iç savaşın şiddetlenmesi ihtimaline paralel olarak Halep ve İdlib bölgelerinden büyük bir göç dalgası ihtimali üzerinde durulmuştu. Bu çerçevede göçün 50 bin dolayında kalması, 100 bine çıkması ve 200 bin kişiyi geçmesi ihtimallerine dayalı olarak üç senaryoya göre hazırlıklar yapıldı. Türkiye’nin o dönemde kamplarda barındırma imkânı 60 bin kişi ile sınırlıydı. Bütün hazırlıklar en kötü senaryo olan 200 bin kişinin gelmesine dayalı olarak yapıldı. 11 yıl önceki bu tespit, bugün 3 milyonu aşan Suriyeli dikkate alındığında Türkiye’nin nasıl bir sorun ile bu kadar kısa sürede kaldığını net bir biçimde gösteriyor.
Geçici koruma statüsü
Peki sokakta gördüğümüz bu Suriyeli göçmenlerin hukuki statüsü ne? Türkiye, bu göç sorunu ile karşılaşınca daha önce Türk hukuk sisteminde yer almayan bir düzenlemeye gitti. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile yeni bir sistemin dayanağı hazırlandı ve geçici koruma sistemine geçildi. Geçici koruma; “devletlerin geri göndermeme yükümlülükleri çerçevesinde kitleler halinde ülke sınırlarına ulaşan kişilere, bireysel statü belirleme işlemleri ile vakit kaybetmeden belirli haklar sağlamayı hedefleyen pratik ve tamamlayıcı bir çözüm yolu” olarak tanımlanıyor. Türkiye, yanı başındaki bu insani trajedi karşısında duyarsız kalamadı ve açık kapı politikası uyguladı.
İstanbul birinci sırada
Göç İdaresi Başkanlığı kayıtlarına göre; Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli sayısı 30 Haziran 2022 tarihi itibariyle 3 milyon 648 bin 983 kişi.
Bunların 49 bin 398’i barınma merkezlerinde kalıyor yani kamplarda. 3 milyon 599 bin 585 Suriyeli ise Türkiye’nin 81 iline dağılmış durumda. Türkiye’deki geçici koruma altındaki Suriyelilerin kaydı yapılmış; biyometrik kayıt ile 10 parmağının da izleri alınmış durumda. Mültecilere geçici koruma kimlik belgesi veriliyor. 30 Haziran 2022 tarihi itibariyle geçici koruma kapsamında Suriyelilerin en fazla bulunduğu ilk 10 il şöyle:
– İstanbul: 547 bin 176
– Gaziantep: 464 bin 173
– Şanlıurfa: 384 bin 922
– Hatay: 369 bin 517
– Adana: 256 bin 928
– Mersin: 243 bin 837
– Bursa: 184 bin 733
– İzmir: 150 bin 074
– Konya: 123 bin 751
– Ankara: 100bin 294
Göç İdaresi kuruldu
Türkiye’de daha önce yabancılarla ilgili işlemler, Emniyet Genel Müdürlüğü ve il emniyetindeki yabancılar şubeleri tarafından yapılıyordu. Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Hudut ve İltica Daire Başkanlığı kapatıldı. 11 Nisan 2015 tarihinden itibaren Göç İdaresi Genel Müdürlüğü 81 ilde teşkilatlanmasını tamamlayarak operasyonel özellik kazandı. Her ilde göç idaresi il müdürlükleri oluşturuldu. Yabancılarla ilgili bütün işlemler bu il müdürlükleri tarafından yapılıyor.
YARIN: POLONYA İHTİLALİNİN LİDERİ İSTANBUL’DA POLONEZKÖY’Ü KURDU